Diş Eti Kanseri Nedir? Neden Olur?

Diş eti kanseri, diş etlerinde başlayan ve yayılan bir kanser türüdür. Bu tür kanser vakaları genellikle diş hekimleri tarafından teşhis edilir ve tedavi edilir. Ancak erken teşhis edilmez veya tedavi edilmezse ciddi sorunlara yol açabilir. Bu yazıda, diş eti kanseri hakkında detaylı bilgi bulabilirsiniz.

Diş Eti Kanseri Nedir?

Diş eti kanseri, diş etlerinde başlayan ve zamanla çevre dokulara yayılan bir tür kanserdir. Genellikle ağız içinde, diş etlerinde veya dudaklarda başlayabilir ve diğer bölgelere yayılabilir. Bu kanser türü, çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir ve erken teşhis edilmesi kritiktir.

Diş eti kanseri, diş hekimleri tarafından teşhis edilir ve genellikle cerrahi müdahale, radyoterapi, kemoterapi veya hedefe yönelik tedaviler gibi çeşitli yöntemlerle tedavi edilir. Erken aşamalarda yakalanırsa tedavi başarılı olabilir, ancak tedavi edilmezse ciddi sonuçlara yol açabilir.

Diş Eti Kanseri Belirtileri

Diş eti kanserinin belirtileri, genellikle ağız içinde veya diş etlerinde fark edilebilir değişikliklerle kendini gösterir. Bu belirtiler arasında şunlar bulunabilir:

• Ağız İçinde veya Diş Eti Bölgesinde Yaralar veya Kabarıklıklar: Diş eti kanseri başlangıçta ağız içinde veya diş etlerinde uzun süreli olarak iyileşmeyen yaralar veya kabarıklıklar şeklinde ortaya çıkabilir. Bu yaraların veya kabarıklıkların rengi genellikle beyaz veya kırmızı olabilir.
• Diş Eti Kanaması: Diş etlerinden gelen sürekli kanama veya diş fırçalarken veya diş ipi kullanırken kanamanın artması, diş eti kanseri belirtisi olabilir. Diş eti kanseri olan kişilerde diş eti kanaması sıkça görülebilir ve bu kanama genellikle kendiliğinden geçmez.
• Ağız İçindeki Ağrı veya Hassasiyet: Diş eti kanseri olan kişilerde ağız içinde sürekli bir ağrı veya hassasiyet hissi olabilir. Bu ağrı veya hassasiyet genellikle diş eti bölgesinde yoğunlaşır ve diş etlerine veya ağız içindeki diğer dokulara yayılabilir.
• Diş Eti Renginde Değişiklikler: Diş eti kanseri olan kişilerde diş etleri normal renginden farklı bir renge dönüşebilir. Özellikle koyu renkli lezyonlar veya lekeler, diş eti kanseri belirtisi olabilir. Bu renk değişiklikleri genellikle diş eti yüzeyinde belirgin şekilde görülür.

Diş eti kanseri belirtileri genellikle ağız içinde veya diş etlerinde gözle fark edilebilir değişikliklerle kendini gösterir. Bu belirtilerden herhangi biri veya birkaçı varsa, derhal bir diş hekimine başvurmak önemlidir. Erken teşhis, diş eti kanseri gibi ciddi durumların etkili bir şekilde tedavi edilmesini sağlar.

Sizler de diş eti kanserinden şüpheleniyorsanız, İnci Diş’in uzman hekimlerinden randevu alarak gerekli kontrolleri yaptırabilirsiniz.

Diş Eti Kanseri Nedenleri Nelerdir?

Diş eti kanserinin ortaya çıkmasına neden olan birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörler genellikle bir araya gelerek kanser oluşumunu tetikler. Diş eti kanserinin nedenleri şunlar olabilir:

• Tütün Ürünleri Kullanımı: Sigara içmek, puro veya pipo kullanmak, çiğnemek veya tütün ürünlerini kullanmak diş eti kanseri riskini artırır. Tütün ürünleri içinde bulunan kimyasalların diş etlerine zarar vermesi ve kanser oluşumunu tetiklemesi muhtemeldir.
• Alkol Kullanımı: Aşırı alkol tüketimi, diş eti kanseri riskini artırır. Alkolün diş eti dokusuna zarar vererek kanser oluşumunu kolaylaştırabileceği düşünülmektedir. Alkol ve tütün kullanımının bir arada olması ise kanser riskini daha da artırabilir.
• Ağız Hijyeni: Kötü ağız hijyeni, diş eti sağlığını olumsuz etkileyerek kanser riskini artırabilir. Diş etlerinde biriken plak ve tartar, zamanla diş eti dokusunu tahriş edebilir ve kanser oluşumunu teşvik edebilir.
• Genetik Faktörler: Ailede diş eti kanseri öyküsü olan bireylerde kanser riski artabilir. Genetik yatkınlık, kanser oluşumunda rol oynayabilir ve kanser gelişimini kolaylaştırabilir.
• Bağışıklık Sistemi Zayıflığı: Zayıf bir bağışıklık sistemi, kanser gelişme riskini artırabilir. Bağışıklık sistemi, vücudun kanser hücrelerini tanıyıp yok etme yeteneğine sahiptir. Bağışıklık sistemi zayıfladığında ise kanser hücreleri kontrolsüz bir şekilde çoğalabilir.

Diş eti kanseri genellikle birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle oluşur ve genellikle uzun bir süreç sonucunda gelişir. Bu nedenlerle, sağlıklı yaşam tarzı ve düzenli diş hekimi kontrolleri, diş eti kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilir.

Diş Eti Kanaması Kanser Belirtisi midir?

Diş eti kanaması, kanserin belirtisi olabilecek birçok ağız sağlığı sorununun bir sonucu olabilir. Ancak, diş eti kanseri genellikle diğer belirtilerle birlikte gelir ve sadece diş eti kanaması tek başına bir kanser belirtisi olarak kabul edilmez.

Diş eti kanaması genellikle ağız hijyenine bağlı olan ve diş eti hastalıklarının bir belirtisi olan bir durumdur. Diş eti iltihabı (gingivitis) veya daha ciddi bir durum olan periodontitis gibi diş eti hastalıkları, diş etlerinin kanamasına neden olabilir. Bu durumlar genellikle diş eti iltihabı, kızarıklık ve şişlik gibi belirtilerle birlikte görülür.

Ancak, diş eti kanaması sürekli ve nedeni belirlenemeyen bir şekilde devam ediyorsa veya diğer belirtilerle birlikte ortaya çıkıyorsa, bu durum bir diş hekimi tarafından değerlendirilmelidir. Diş eti kanseri genellikle diş etlerinde yaralar, kabarıklıklar, renk değişiklikleri ve ağrı gibi belirtilerle birlikte ortaya çıkar. Bu belirtilerden herhangi biri varsa, derhal bir diş hekimine başvurmak önemlidir. Erken teşhis, diş eti kanseri gibi ciddi durumların etkili bir şekilde tedavi edilmesini sağlar.

Diş Eti Kanseri Teşhisi Nasıl Konur?

Diş eti kanseri teşhisi koymak için çeşitli yöntemler kullanılır ve bu süreç genellikle bir diş hekimi tarafından yürütülür. Diş eti kanseri teşhisi aşağıdaki adımların kombinasyonuyla yapılabilir:

1. Fizik Muayene: Diş hekimi, ağız içinde ve diş etlerindeki belirtileri gözlemleyerek teşhis koymaya çalışır. Bu muayene sırasında, diş etlerinde yaralar, kabarıklıklar, renk değişiklikleri veya diğer anormallikler incelenir.
2. Biopsi: Şüpheli bir lezyondan doku örneği alınarak biyopsi yapılır. Biyopsi, lokal anestezi altında yapılan bir işlemdir ve genellikle ağız içindeki küçük bir alandan doku örneği alınır. Alınan doku örneği patolojik incelemeye gönderilir ve kanser hücrelerinin varlığı teyit edilir.
3. Görüntüleme Testleri: Bazı durumlarda, diş eti kanserinin yayılmasını veya diğer dokulara yayılmasını belirlemek için görüntüleme testleri kullanılabilir. Bu testler arasında röntgen, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve pozitron emisyon tomografisi (PET) bulunabilir.

Diş eti kanseri teşhisi konurken, belirtiler, fizik muayene bulguları ve patolojik inceleme sonuçları bir arada değerlendirilir. Her hasta için teşhis süreci farklılık gösterebilir ve teşhis yöntemleri doktorun klinik değerlendirmesine ve hastanın durumuna bağlı olarak belirlenir.

Diş Eti Kanseri Tedavisi Nasıl Yapılır?

Diş eti kanseri tedavisi, hastanın genel sağlık durumu, kanserin evresi ve diğer faktörlere bağlı olarak belirlenen bir plan dahilinde yürütülür. Tedavi genellikle şu yöntemlerden biri veya birkaçının kombinasyonunu içerebilir:

1. Cerrahi: Kanserli dokunun cerrahi olarak çıkarılması, diş eti kanserinin tedavisinde sıkça kullanılan bir yöntemdir. Cerrahi müdahale, kanserli dokunun ve çevre dokuların temizlenmesini sağlar. Bu işlem, kanserin büyüklüğüne ve yayılma derecesine bağlı olarak lokal olarak veya daha geniş bir alanda gerçekleştirilebilir.
2. Radyoterapi: Yüksek enerjili ışınlarla kanserli hücrelerin öldürülmesini sağlayan bir tedavi yöntemidir. Radyoterapi, cerrahi müdahaleden önce veya sonra, kanserin büyüklüğüne ve yayılma derecesine bağlı olarak kullanılabilir. Ancak, radyoterapi genellikle kanserli dokunun yakınında bulunan sağlıklı dokulara da zarar verebilir.
3. Kemoterapi: İlaçların kullanılmasıyla kanserli hücrelerin yok edilmesini sağlayan bir tedavi yöntemidir. Kemoterapi, genellikle diğer tedavi yöntemleriyle birlikte kullanılır ve kanserin yayılmasını kontrol altına almak veya kanserli hücrelerin küçülmesini sağlamak amacıyla uygulanır. Ancak, kemoterapinin yan etkileri ciddi olabilir ve sağlıklı hücrelere de zarar verebilir.
4. Hedefe Yönelik Tedaviler: Belirli hedeflere yönelik ilaçlar veya immünoterapi gibi yeni tedavi yöntemleri, diş eti kanserinin tedavisinde giderek daha fazla kullanılmaktadır. Bu tedaviler, kanserli hücrelerin büyümesini ve yayılmasını engelleyen veya bağışıklık sistemini kanserle savaşmaya teşvik eden ilaçları içerir.

Diş eti kanseri tedavisi, hastanın durumuna ve kanserin özelliklerine göre kişiselleştirilmiş bir yaklaşımla belirlenir. Tedavi sürecinde hastanın düzenli olarak takip edilmesi ve yan etkilerin yönetilmesi önemlidir. Ayrıca, tedavi sonrasında hastanın yaşam kalitesini artırmak amacıyla rehabilitasyon ve destekleyici tedaviler de uygulanabilir.

Diş Eti Kanseri Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Diş eti kanseri tedavi edilmezse ciddi sonuçlara yol açabilir ve yaşamı tehdit edebilir. Tedavi edilmediğinde ortaya çıkabilecek olası sonuçlar genel olarak aşağıdaki gibidir:

1. Kanserin İlerlemesi: Tedavi edilmezse, diş eti kanseri zamanla ilerleyebilir ve diğer dokulara veya organlara yayılabilir. Bu durum, kanserin daha agresif hale gelmesine ve tedavi seçeneklerinin sınırlı olmasına neden olabilir.
2. Komplikasyonların Gelişmesi: Tedavi edilmeyen diş eti kanseri, çeşitli komplikasyonlara yol açabilir. Bu komplikasyonlar arasında enfeksiyonlar, kanama, ağız içindeki hareketliliğin kısıtlanması ve diğer ağız sağlığı sorunları bulunabilir.
3. Ağrı ve Rahatsızlık: Kanser ilerledikçe ve yayıldıkça, hasta ağrı, rahatsızlık ve hatta ağız içinde yutma veya konuşma zorlukları yaşayabilir. Bu durum, hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.
4. Ölüm Riski: En ciddi durumlarda, tedavi edilmeyen diş eti kanseri ölümcül olabilir. Kanserin ilerlemesi ve diğer organlara yayılması sonucunda, hastanın hayatı tehlikeye girebilir.

Tedavi edilmeyen diş eti kanseri vakalarında sonuçlar genellikle daha kötüdür ve tedavinin başarı şansı azalır. Bu nedenle, diş eti kanseri belirtileri fark edildiğinde veya teşhis konulduğunda, derhal bir diş hekimine başvurmak önemlidir. Erken teşhis ve tedavi, hastalığın kontrol altına alınmasını ve olumsuz sonuçların önlenmesini sağlar.

Yzr: Uzm. Dr. Meriç Küçükcoşkun